KAMUOYUNA DUYURU

   Kamuoyuna Duyuru


  Uluslararası Pilates Federasyonu olarak sunduğumuz eğitim hizmetlerimizin meşruiyeti, bazı kişi ve kuruluşlar tarafından herhangi bir yasal dayanağı olmayan bir takım yalan beyanlarla sorgulanmaktadır. 2011 yılından beri yasal olarak tescillenmiş federasyonumuza aslı astarı bulunmayan suçlamalar yöneltilmektedir. Eğitimlerimizin tercih edilmesi karşısında aciz kalan kişi ve kurumlar sadece federasyonumuza  saldırmakla kalmayıp çeşitli internet sitelerinde, Federasyon Başkanı’mız Sayın Çağdaş Sayılkan’ın ve kurum çalışanlarının kişilik haklarına hakaretlerde bulunmaya başlamıştır. Yapılan her mesnetsiz iddia için IP adresleri üzerinden kişilere ulaşılmış ve gerekli yasal işlemler başlatılmıştır. Ispatı olmayan her suçlamanın karşılığı er ya da geç cezasını bulacaktır.

  Hukuki dayanağı olmayan beyanlara sorgulamadan inanmak yerine sizleri tüm ulusal ve uluslararası içerikleri okumaya ve araştırmaya davet ediyoruz. Joseph Pilates’in kendi kitaplarında yazdığı egzersiz sistemini ülkemizde spor branşı olmadığını anlatabilmek için yıllarca uğraşarak çıkarttığımız mahkeme kararını ekte bulabilirsiniz. Ayrıca ekte, kendi işyerinizi açmak istediğinizde MEB onaylı belgeler ile açabileceğinizi yazan Sayın Cumhurbaşkanı’mızın imzası olan kanunu da bulabilirsiniz.

  Mevzu bahis beyanlardan biri de  Türkiye Cimnastik Federasyonu’nun resmi sitesinde pilates sekmesi altında bulunan 2015 yılına ait sadece tek bir paragrafı yayınlanan Yargıtay ilamıdır. Bu Yargıtay ilamı Uluslararası Pilates Federasyonu lehine çıkmış bir karar olduğu için heryeri buzlanmakta ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik tek bir cümlesi alınıp insanları kandırma yoluna gidilmektedir. İlgili paragrafta federasyonumuzun ‘’spor dışı oluşum’’ olarak mahkemeden karar çıktığı yazmaktadır. Söz konusu davada ‘’pilatesin yarışması düzenlenebilecek bir spor branşı olmadığı, fizik tedavi ve rehabilitasyon temelli bir egzersiz sistemi’’ olduğu için spor değil sağlık alanında değerlendirilmesi gerektiğini’’ savunan taraftık. Dolayısıyla bizler bir spor federasyonu olarak değil Türkiye’de pilatesin doğru yerde konumlandırılması , anlaşılması ve uygulatılması üzerine çalışmalar yapan dernek üstü bir oluşum olarak yola çıktık. Pilates egzersizleri, sistemin tasarımcısı Joseph Pilates’in kitaplarında anlattığı üzere tüm dünyada da bu şekilde kabul gören ‘’kişinin zihinsel ve fiziksel fonksiyonlarında artış sağlanması, sağlıklı halini koruması veya kaybı halinde rehabilitasyonunun desteklenmesi amacıyla’’ kullanılmaktadır. Bizler ülkemizde bu sistemin değerinin anlaşılması ve uygulama alanlarının geliştirilmesi amacıyla eğitimler vermekte ve çalışmalar yapmaktayız. Pilatese gönül vermiş tüm eğitmenlerle bu yolda birlikte yürümemiz gerekirken neden sadece ‘’belge geçerli veya geçersiz’’ konusunda tıkanmış olduğuna gerek eğitmenlerimiz gerekse bu yola adım atmak isteyen eğitmen adayları anlam verememekte ,kafaları karışmaktadır. 2015 yılındaki karar dahil bugüne kadar TCF’nin kazandığı tek bir dava bile olmadığı için hala aynı buzlanmış belgeyi yayınlamaktadırlar.
  TCF ‘’pilates bir spor branşıdır’’ tezine kendi bile inanmamaktadır. Derste okuttukları eğitim kitaplarında pilatesin  bir egzersiz methodu olduğu yazılmakta ve bizatihi ders veren eğitmenlerce de onaylanmaktadır. Peki TCF neden hala bir yandan pilatesin bir spor branşı olduğunu iddia etmekte ve antrenörlük belgesi dağıtmaktadır?
  Spor federasyonlarının yasal mevzuatları gereği spor branşı olmayan bir konuda eğitim verme yetkileri yoktur. Spor branşı olmayan bir dalın ise antrenörlüğü olamaz. Örneğin futbol , basketbol gibi müsabakası düzenlenebilen branşlar spor dallarıdır ve bu konuda yetkin kişiler ‘’antrenörlük’’ belgesiyle yetkilendirilirler. Pilates ve yoga gibi methodlar egzersiz sistemleridir, müsabaka düzenlenemez. Bu sistemler alanında yetkin kişiler ‘Pilates Eğitmeni’ , ‘Yoga Eğitmeni’ olarak ünvanlandırılırlar. Bu alanlarda antrenörlük belgesi düzenlenemez. İşte TCF kendi yasal mevzuatları bu noktada tıkandığı için kamuoyuna Pilates egzersizlerini spor dalı olarak -kaba tabirle- yutturmaya çalışarak eğitimlerine adam toplama yoluna gitmektedir.
  7 yıl boyunca devam eden davamızın temelinde pilatesin bu minvalde bir spor branşı olmadığını iddia etmekteydik. Tüm davalarda bilirkişi raporları pilatesin bir spor branşı olmadığı; bir egzersiz sistemi olduğuna kanaat getirdi ve karar da bu yönde çıktı. Üzücü olan ise, ülkemizde pilates eğitmenlerinin dahi spor ve egzersiz ayrımını doğru yapamadığı noktada TCF gibi bir kurumun ‘’spor ve egzersiz nedir? Eğitmen ve antrenör kime denir?’’ gibi konularda seminerler vererek camiamızı bilinçlendirmeye çalışması yerine pilates eğitimlerindeki rant kapısını kaybetmemek adına insanları yanlış bilgilendirerek etik olmayan yalan beyanlarda bulunmasıdır.
 
  Oluşturulan bu baskıcı ve haksız rekabet ortamında TCF’de eğitim veren pilates eğitmenlerinin ayrıca kendi özel pilates okulları olduğunu görmekteyiz.  TCF’den eğitim almaları zorunlu tutulmaya çalışılan eğitmen adaylarına ‘’TCF’nin eğitimi belge için gelin ancak eğitim yetersiz’’ diyerek kendi özel kurumuna da öğrenci toplamaya çalıştığını kendi sözlü beyanlarından duyuyor , yazılı beyanlarından okuyoruz ki bu eğitmen adaylarımızın kandırılarak ceplerinden daha fazla paralarını almayı hedeflemekten başka amacı olmadığının açık kanıtıdır.

 Üzerine düşünülmesi gereken bir diğer konu ise Uluslararası Pilates Federasyonu olarak 9 yıldır faaliyet göstermekte, her hafta farklı şehirlerde en az üç eğitim düzenlemekteyiz. Bu süreç içerisinde 6000 in üzerinde eğitmen yetiştirdik ve yıllardır eğitmenlerimiz sürekli kendilerini geliştirmeye çalışarak, hem sahada eğitmen olarak çalışmakta hem de kendi ekmek teknelerini kurmaktadırlar. TCF ise ahlaklı ve etik bir çerçevede pilatesi doğru şekilde anlatarak, eğitim kalitesini arttırarak piyasada rekabet oluşturmak yerine, sadece daha fazla para kazanmaya odaklanmakta ve öğrencilerimizin yasal yönden herhangi bir kısıtlılığı bulunmayan ruhsatlı stüdyolarını aramakta ve kapatmakla tehdit etmektedir. Yasal haklarını bilen ve savunan eğitmenlerimiz TCF’nin denetleme ve kapatma yetkisi olmadığını bildiği için bu tarz zorbalıklara ve tehditlere tamah etmemekte , uzun yıllardır stüdyolarını işletmekte, yeni eğitmenlerimiz ise merkezlerini açmaktadırlar. Ancak haklarını bilmeyen ya da aramayan eğitmenler bu korku imparatorluğu altında sinmekte TCF’den belge almaya zorlanmaktadır. Bu acı tablo içerisinde gelinen noktada bugün TCF yine yasal mevzuatlarına uygun olmayan şekilde, stüdyo açmak için kendi eğitmenlerinden 2. Kademe Pilates antrenörlük belgesi de almaları gerektiğine zorlanmaktadırlar. Bizler yasal haklarımızı bilemez ve tehdit yoluyla korkutularak sindirilirsek karşı tarafın talep ve baskıları giderek artacak ve ağırlaşacaktır. Bizlerin mahkemelerde uzun yıllar uğraşarak kazandığı haklarınızı okuyup anlamalı ve savunmalısınız ki meşru olmayan baskılar karşısında güçlenebilelim.
    
  Bugün ülkemizde pilates yaparken sakatlanan , erken doğum yapan , fiziksel sağlığından geri dönülemez hasarlar yaşayan bir çok insan bizi aramakta ve sorunlarına çare aramaktadır. Sorunun çaresi eğitmenlerimizi ve adayları ekmeklerini ellerinden almakla tehdit ederek ya da başka kurumları karalayarak insan sağlığını hiçe sayarak para hırsıyla hareket etmek değildir. Eğitim kalitesini arttırarak kaliteli ve kalifiye eğitmenler yetiştirerek dolayısıyla da adaylar tarafından kendi bilinçli seçimleri sonucunda tercih edilerek gidilen okullar sayesinde oluşan rekabet ortamında Pilates Sistemi ülkemizde de gelişecek uygulama alanları bu sayede sağlıklı hale gelecektir.


  Pilates eğitimi almaya başladığımızda görüyoruz ki bu yol uzun ve meşakatli, çok çalışma ve sürekli kendini geliştirme gereksinimi olan bir yol.Bu yüzden  tüm eğitmen ve adaylarımızın bir 10 yıl daha kaybetmeden sadece tek bir yerden eğitim almaya zorlanarak , tek bir belge ile yer açılır ya da açılmaz noktasına indirgemeden TCF dahil her pilates okulunun eğitim kalitesini arttırarak eğitmen yetiştirme yoluna gitmesi gerekmektedir.

 Misyonumuz alanında donanımlı eğitmenler yetiştirerek Türkiye’de ve dünyada pilates sisteminin gelişimine katkıda bulunmak, projeler üretmektir. Bu yola gönül vermiş para hırsından ziyade evrensel etik değerlere sahip ,okuyan , araştıran bilinçli eğitmenlerimizle bu yolda büyüyerek ilerlemekten onur duyuyoruz.

 Son olarak kişilerin hukuki dayanağı olmayan sözlü beyanlarına sorgulamadan inanmak yerine sizleri tüm ulusal ve uluslararası içerikleri okumaya ve araştırmaya davet ediyoruz. İlk önce Joseph Pilates’in kitaplarından başlayarak methodun bir egzersiz sistemi  olduğunu görebilirsiniz. Ükemizde de bunu kanıtlamak için yıllarca uğraşark çıkarttığımız mahkeme kararını ekte bulabilirsiniz. Ayrıca ekte MEB onaylı belgeler ile kendi işyerinizi açmak istediğinizde lehimize olan kanunu da bulabilirsiniz.
 
Sağlıklı günler dileriz.

Uluslararası Pilates Federasyonu Yönetim Kurulu